SİTEMİZDE 23 NİSAN COŞKUSU

DSC06399Her şey, 21 Nisan günü watsapp grubuna yazdığım bu mesajla başladı: “Sevgili komşular hepinize günaydın… Biliyorsunuz cumartesi günü 23 Nisan. Ne yazık ki, bu en güzel bayramımız, ülkemizde her seferinde bir bahane gösterilerek geçiştiriliyor, unutturulmaya çalışılıyor. Bu kez de güneydoğudaki olaylar gerekçe gösteriliyor. Diyorum ki, çıkış nedeni şehit çocuklarını korumak ve kollamak olan bu bayramda biz de konu komşu olarak bir şeyler yapalım çocuklar için. Benim aklıma gelenler: 1. Balkonlarımızı bayraklar ve balonlarla donatmak 2. Cumartesi günü sitemiz çocukları için parkta bir etkinlik düzenlemek 3. Şehit çocuklarına bağışta bulunmak.”

Mesajı alan komşularım Muzaffer Hanım, Melek Hanım’la minik bir toplantı yaptık bizde, sonra site yöneticilerimizden Emrah Bey de katıldı bize. Neler yapılabilir diye konuştuk. Aramızda iş bölümü yaptık. Emrah Bey; patlamış mısır ve pamuk şeker arabası ile palyaçoları ayarlayabileceğini söyledi, haa bir de sitemizin girişine asmak için büyük bir bayrak istedik ondan. Aynı günün akşamında daha geniş katılımlı bir watsapp grubu kurdum, 10 bloktan oluşuyor sitemiz, yanlış bilmiyorsam seksen küsur hane var.  O akşam, üç saat boyunca telefonun başından ayrılamadım, mesajların ardı arkası kesilmiyordu, gecenin sonunda 600 mesajı bulmuştuk. Hatta Tülay abla uyardı beni, yat kızım artık, telefonun çökecek diye…

Ertesi sabah, yediden itibaren mesajlar başladı. Bir elimde telefonla yaptım ev işlerini. Saat 11.00’de Muzaffer Hanım’ın arabasına atlayıp mahalle muhtarımıza giderek bayrak istedik. Sonra Güzelyalı’da bir kırtasiyeye gittik Muzaffer Hanım’la… Anı defteri, süsler, dilek balonlarıyla doldurup arabamızı döndük geriye… Yorgunluk kahvesini kapı komşum Asuman Hanım yaptı bize, yanında güzel mamalarla birlikte… Sonra üçümüz birlikte, içimizdeki 23 Nisan coşkusuyla alıp elimize falçatayı, cetveli bir 23 Nisan çerçevesi yaptık, fotoğraflar çektirmek için.

Melek Hanım, Nilüfer Belediyesi’ne telefon ederek Atatürk baskılı tişörtler istedi.

İki gün boyunca iş bölümü ve imece usulüyle çalıştık. Seçil Hanım, pastamızı ısmarlamamıza, Sevinç Hanım belediyeden sandalye teminine yardımcı oldu. Site yöneticilerimizden Selahattin Bey de tuttu işin bir ucundan gecenin geç saatlerine kadar site görevlimiz Ahmet Bey’le yanımızdan ayrılmadı.

Diğer komşularımız da yürekten katıldılar bu coşkuya; kimi börek, kimi kısır, salata, kimi 23 Nisan pastasına katkı koyarak…

Watsapp konuşmalarının bir bölümü aşağıda…

23 Nisan, bizde eşimin bütün siteye verdiği müzik yayınıyla başladı. Sonra hepimiz balkonlarımızı bayraklar ve balonlarla süsledik.

DSC06274

Çocuklarımız mı, onlar da yardım ettiler bize; balonları şişirdiler, bayrakları astılar, şenlik bittikten sonra mıntıka temizliği yaptılar.

DSC06406

Başak Hanım; çuval oyunu, halat çekme, sandalye kapma gibi oyunlarla sadece küçükleri değil büyükleri de heyecanlandırdı.

Günün sonunda çocuklara söz verdiğimiz sinema gösterisini eşim, bahçeye projeksiyon makinesini kurarak gerçekleştirdi.

Velhasıl; tanışmayanlar tanıştı, kaynaşmayanlar kaynaştı, çocuklar yeni oyun arkadaşları edindiler.

Gülmeye, birlikteliğe, barışa, sevmeye, sevilmeye ne kadar çok ihtiyacımız varmış meğer… Keşke, memleketimiz de, sitemiz gibi olsaydı…

Cahit Sıtkı diyor ya:

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Evet, yaşamak sevmek gibi gönülden olsun… Gördük biz bu sevgiyi, coşkuyu, kardeşliği, barışı birbirimizin gözlerinde… Bizim sitemizde oldu bu…

Orhan Veli’nin dediği gibi “her şey birdenbire oldu” ama öyle güzel oldu ki…

Her şey oldu, kendi çocuklarımızı sevindirdik, şimdi sıra şehit çocuklarını sevindirmede… Haydi Evran Evler Sitesi, bu vatan için kanını döken, canını veren şehitlerimizin çocuklarını da sevindirelim, onlara sahip çıkalım.

EK:

Watsapp yazışmaları: Deftere yazmaya fırsat bulamayan  komşularım, watsapp’ta duygularını ifade etmişler aslında..

Suna Hanım:

Bir öğretmen olarak, Cumhuriyetin yok edilmeye çalışıldığı bu dönemde Evran Evler sakinlerinin bu anlamlı çabası beni gerçekten çok duygulandırdı. Milli bayramlara sahip çıkma çocuklarımıza Atatürk’ü  tanıtıp sevdirmek, onun ilkelerini öğretmek ebeveyn olarak hepimizin borcudur. Anne baba ve öğretmen olarak bu görev hepimize düşüyor. Bu anlayıştaki insanlarla komşu olmak inanın beni gururlandırdı. Bu ülkenin aydın, çağdaş, ilerici insanlara ihtiyacı var. Bu 23 Nisan’da aranızda olmayı çok isterdim. 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ kutlu olsun.

Melek HANIM:

Yarın işim olmasaydı değişik şeyler yapabilirdim. Mesela 23 NİSAN HATIRASI fotoğraf bölümü hazırlayabilirdim. Ama bakalım belki cumartesi misafirlerimle yapabilirim. Mesela yarın kendimize değişik kostümler kiralayabilirdik. Kim pamuk prenses olmak istemez ki…

Başak Hanım (E Blok)

Ben cumartesi okulda törene katılacağım. Bebekten dolayı yiyecek bir şey yapmaya zamanım olmaz ama pastaya katkım olur. Ben oyunlarla ilgili bir liste oluştururum yarın

Seçil Hanım (E Blok): 2 koli meyve suyu alırım ben… 54 tane çıkar sanırım

Gülşen Hanım (B Blok)

Ben de pasta masrafına katılırım.

 Betül Birkan (C Blok)

Ne güzel siteymiş burası… Ben de Atatürkçü, milli değerlere sahip çıkanlar çok azaldı sanıyor, üzülüyordum.

Sevinç Hanım (C Blok)

Seyhan Hanım, ben mercimek köftesi yapayım.

40-45 civarı yarın öğleye kadar sandalye gönderecekler

Neşe Hanım (D Blok)

İyi geceler,  misafirlerim vardı yeni gördüm, Yarın okurum ama pastaya katılırım ben de…Seyhan Hanım valla yaza hoş geldin partisi olacak gibi geliyor bana bu… Süpersiniz organizasyonda☺

Sibel Hanım (I Blok)

Merhabalar ben I Bloktan Sibel… İrem’in karşı komşusuyum, benim de kızım var biz de katılmak istiyoruz. İster pastaya katılırım, isterseniz profiterol yaparım size hangisi uyarsa☺ 

Muzaffer Hanım (F Blok)

Dilek balonu alalım çocuklara, gece bitiminde uçursunlar çok zevkli oluyor

Her bloktan bir kişi pasta için paraları toplasın güçlerimizi birleştirelim

F blok pamuk eller cebe, saat 11’de kapılarınızı çalacağım.

Çocuğu olup olmaması önemli değil herkes katılabilir komşular…

Ayyy komsu dayanışması

Fatma Hanım (E Blok)

Biz de katılmak isteriz. Hepimizin katılımı önemli. Şu an dersteyim ama elimizden gelen desteği veririm.

 Asuman Hanım (D Blok)

Çok büyük bu bayram herkese kutlu olsun.

Belgin Hanım: (B Blok)DSC06343

Günaydınlar sitemize 41 kere maşallah nazar değmesin.

Azime Hanım (B Blok)

Bizim sergi çalışmalarımız var ama akşam gelişte yardıma hazırım telefon edin gelirim.

Poğaçalar hazır.Dalgalansın arkadaşım, inşallah herkese ulaşsın böyle kutlamalar… Ben duygulanıyorum ve seyrederken çok ağlıyorum beni bu denli ağlatan başka bir duygu olmuyor.

 

Nilay Hanım (F Blok) – Çınar’ın annesi, ben ona minik şoför diyorum)

Süpersiniz komşular aferin Evran Evleri sakinlerine…

Ben okula götürmekten vazgeçtim ya burası daha iyi…

Seyhan Hanım (D Blok):

Edebiyat öğretmeni olarak yıllarca okul, il törenleri hazırladım. 10 Kasım, 18 Mart, Öğretmenler Günü… Takdirler, aylıkla ödüllendirmeler aldım. Onlara da bütün heyecanımla katıldım. Fakat bu bayramın heyecanı başka… Çok mutluyum. Hepiniz katkıda bulundunuz. Anladım ki, çok güzel insanlarla geçireceğim bundan sonraki ömrümü…

Cumhuriyet’ten başka limanımız, Atatürk’ten başka önderimiz yok. Geleceğin büyüklerine bunu çok iyi öğretmemiz gerek. Bayram hepimizin, hepimize kutlu olsun.

 DSC06425

Tülay Hanım (C Blok) :

23 Nisan bayramımız kutlu olsun, bu arada benim bayraklarımı gören yok. Belgincim,  benim de resmimi çek ben de görüp mutlu olayım ablacım

Seni tebrik etmekte kifayetsiz kalıyorum, şu anda gözyaşlarımı tutamıyorum, eşim de aynı duygularla selamını gönderiyor.

Harikasınız bayılıyorum size, keşke daha genç olsaydım ben de böyle koştursaydım.

Nurcan Hanım (D Blok):

Çok güzel bir  gün   oldu,  biz de  herkese  çok   teşekkür ederiz

Sebahat Hanım (H Blok):

5 yaşında kızım var,  biz de yarın etkinliğe katılmak istiyoruz.

Keyifli bir gündü, herkesin ellerine ve emeğine sağlık; yüksekten çekilen fotoğrafları bekliyoruz.

Burcu Hanım (E Blok):

Ellerinize emeklerinize sağlık bence de çok güzeldi.

Şule Hanım (H Blok):

Önce: Çook güzel hazırlanıyorsunuz, bravo içinizdeki çocuğa dur demeden devam… Ben de pastadayım,  başka görev de alabilirim kolay gelsin.

Sonra: Her şey için çok teşekkürler… Çocuklar da biz de çok mutlu olduk, düşünenlere hazırlayanlara da çok teşekkürler…

DSC06363

Esra Hanım (F Blok):

Ya biz site olarak süpermişiz… Gurur duydum.

Çocukların yazdıklarını okuyunca çok etkilendim

Değmiş…

Gül Hanım (E Blok):DSC06380

Kesinlikle çocuklar çookkk mutluydu… Bu hengamede onları unutuyoruz, bazen yaşaması gereken özel günleri atlıyoruz. Bugün bunu çok iyi anladım. Gelecek senelerde oğluma her şeyi yaşatmaya özen göstereceğim.

Yılmaz Özdil (23 Nisan başlıklı yazısı)

Bademler merak ediyor…

Yasaklıyoruz.

Hakaret ediyoruz.

İsmini siliyoruz.

Kitaplardan çıkarıyoruz.

Yok sayıyoruz.

Buna rağmen…

Fikirleri niye hâlâ ölmüyor?

İçindeki çocuk yaşıyor çünkü.

Ben: Evet, anladım ki, içimizdeki çocuk ölmemiş…

DSC06314

 

2 comments

  1. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem’in bu mesajı, eşimin devre arkadaşı Emekli Yarbay Tahir Demirgüç aracılığıyla ulaştı bana. Sadece ben değil bütün komşularım mutlu olduk, gurur duyduk.

    “Sevgili Seyhan Hanım,

    Ben Tahir Demirgüç’ün kuzeni Ferhunde Öktem.

    Bu sabah iletilerime bakarken sevgili kuzenimin bana gönderdiği büyük bir armağanla karşılaştım: İçimde umut, yüzümde gülücükler, gözümde yaşlarla etkinliklerinizi, coşkunuzu izledim.

    Sevgili Öğretmenim, öğretmenin emekli olmayacağını, Cumhuriyet Öğretmenlerinin içindeki erdemin hiç sönmeyeceğini bir kez daha gösterdiniz.

    Çocukların yüreğine attığınız bu tohumların çoğalarak yeşereceğine eminim.

    Bu akşam yapacağım “Atatürkçe Düşünmek” isimli konuşmamda sizden de söz edeceğim.

    Böyle güzel insanlarla aynı ülküde buluşmak güç veriyor.

    Emeğinize, yüreğinize sağlık.

    Ankara”ya yolunuz düşerse evimde ağırlamak isterim.

    Size, ailenize ve tüm komşularınıza sevgi ve saygılarımla…”

    Ferhunde Öktem

  2. Soner Polat Amiral’den de aşağıdaki yanıt geldi…
    Yine Tahir Demirgüç aracılığıyla…

    Sevgili Tahir;
    Gerçekten çok anlamlı.
    Demek ki mahalli çözümler de bulunabiliyormuş!
    Bir millet işte böyle ayağa kalkar.
    Teşekkür ederim…
    Sevgi ve saygılarımla,
    Soner Polat

Yorum bırakın