GÜMÜŞ KOL DÜĞMELERİ

ASILAyrılığın, özlemin simgesi gibi gelir bana kol düğmeleri… Bunun nedeni, biraz da Barış Manço’nun Kol Düğmeleri şarkısı galiba…  Barış, daha 21 yaşında uzun saçlı gencecik bir adamken,  Kızıltopraklı nişanlısına yazmış ayrılığın hüznünü anlatan bu şarkısını. Kol düğmeleri, ayrıldığı nişanlısının armağanıymış, Belçika’ya tahsil için gitmeden önce Barış’a. Ayrılık acısı çekse de çekmese de, kapı önlerine biriken sonbahar yaprakları gibi hüzünlendirir bu şarkı insanı.

“iki küçük kol düğmesi …
iki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda”

Ayrılığın çok çeşidini bilirim. Önce babama, sonra anama hasret… Ama en zoru da oğluma hasret… O da on dört yaşında ayrıldı ailesinden, tıpkı anası ve babası gibi… İki küçük kol düğmesi gibi bazen birleşen, ama çoğunca ayrı kalan iki ayrı koldaki iki kol düğmesi gibi…

Kol düğmeleri, sadece ayrılığın sembolü değildir. Takım elbisenin en önemli tamamlayıcısı olan kol düğmeleri, eski dönemlerde karizmanın, beyefendiliğin tescilli birer belgesidir de… Bir erkeğe alınacak en özel armağandır ve ona verilen değeri gösterir.  Şimdilerde ise çoktan unutulmuş bir zarafet göstergesidir. Armağanı alandan çok, armağanı verenin zarafetinin göstergesi…

Üç gün önce, oğluma üniversite mezuniyet armağanı olarak gelen gümüş kol düğmeleri, bu nedenle çok büyük anlam taşıyor benim için. Hayatımda tanıdığım en mütevazı, en zarif iki insandan… Uludağ Üniversitesi eski(meyen) Rektör Yardımcısı ve  Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Ercan Tuncel ve eşi Serpil Tuncel’den, iki değerli büyüğümüzden gelen manevi değeri çok büyük olan bu değerli armağan, başta oğlum olmak üzere hepimizi çok duygulandırdı. İnanıyorum ki; bu kol düğmeleri, bizim için sadece ayrılığın değil, uzun emekler sonucu elde edilen başarıların taçlandırılmasının da bir simgesi olacak.

 

Yorum bırakın