LOUVRE MÜZESİ

DSC08770

Paris gezimizin en önemli duraklarından biri Louvre Müzesi’ydi. Hatta en önemlisi de diyebilirim çünkü Paris gezimizi müzeye göre şekillendirdik. Gitmeden önce öğrendim ki  müzede uzun kuyruklar oluşuyor, bu nedenle önceden bilet almak gerekiyordu. Biletimizi önceden aldık, hafta içini tercih ettik çünkü hafta sonu müze daha kalabalık oluyormuş.

DSC08787

Müze gezimiz yedi buçuk saat sürdü, gezeceğimiz yerleri önceden planlamama rağmen yine de müzeyi tümüyle gezdiğimizi söyleyemem. Napolyon’un eşyalarının bulunduğu Dekoratif Sanatlar bölümünü ve pek çok sanatçının el yazmaları ve çizimlerinin bulunduğu Baskılar ve Çizimler Bölümünü de gezme fırsatımız olmadı. Müze sekiz ana bölümden oluşuyordu, biz bu iki bölümü gezemedik.

Seine Nehri, Paris’in boynundaki bir gerdanlık ise Louvre Müzesi bu gerdanlığın en kıymetli taşı. Dev bir at nalı gibi… Dan Brown’un dediğine göre yere yatırılıp arka arkaya eklenmiş üç Eiffel Kulesi’nden bile daha uzun. 60 bin metrekareye yayılan Louvre, yılda sekiz milyon ziyaretçi ağırlıyormuş. İçinde 35 bin sanat eseri ve 380 binden fazla obje sergileniyor. Öyle ki, her bir sanat eserinin önünde bir dakika durulduğu takdirde müze ancak 364 günde gezilebilirmiş. Bu nedenle gitmeden önce gezi planını mutlaka yapmakta ve önemli sanat eserleri hakkında bilginiz olmasında  fayda var

DSC08799

Biz girişte “guided tour” dedikleri kulaklıklı rehberlerden iki tane aldık ama çok yararlandığımızı söyleyemem. Oğlumun İnternet’ten indirdiği bir uygulama daha çok işimize yaradı. Bir de üzerinde Mona Lisa bulunan bir rehber kitap da aldık ama çıkışta. Gezerken yararlanamadık.

Louvre, 1204’te Viking akınlarından korunmak için Kral Philippe Auguste tarafından yaptırılmış. Louvre, 400 yıl süren eklemelerle bugünkü hâline gelmiş. Burası bir saray aslında. Fransız Devrimi’nden sonra müzeye dönüşmüş. Müzeye son eklenti, François Mitterrand tarafından yaptırılan, girişte yer alan büyük cam piramit. Bu piramit, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor, bahçede dikkat çeken başka bir şey de seksen altı önemli insanın heykelleri.

Louvre’da sergilenen 35 bin  eserden bir tanesi bile kadın sanatçılardan birine ait değilmiş. Burada bir eserin sergilenebilmesi için yapılış tarihinden itibaren  60 yıl geçmesi gerekliymiş, sadece Georges Braque bozmuş bu kuralı.

Louvre, “Eski Mısır Medeniyeti”, “Kadim Yunan, Etrüsk ve Roma”, “Eski Yakın Doğu Sanat Eserleri”, “İslam Sanatı”, “Dekoratif Sanatlar”, “Heykeller”, “Tablolar” ve “Baskılar ve Çizimler” olmak üzere sekiz bölümden oluşuyor. Sağ kanat Richeliu, sol kanat Denon ve orta kanat  Sully olmak üzere müze, üç kanatlı bir yapı. Müzeyi gerçek anlamda gezmenin çok zaman alacağından bahsetmiştim, bu nedenle çok önemli dedikleri iki yüz civarında eserden görmek istediklerinizi  seçmeniz en hayırlısı sanırım.

DSC09088

Bu kadar çok sanat eserinin bulunduğu bu müzeyi gezmeye genelde Mona Lisa’dan başlıyorlar. Ben gitmeden önce bu konuda epey çalıştım ve bize uyan gezi planını yaptım. Üç ana bina (Sully, Denon, Richelieu Kanadı) ve sekiz bölümden oluşan bu müzenin altı bölümünü yedi büyük adımda gezmeye çalıştık. Gezecek olanlara katkısı olsun diye:

SULLY KANADI

1.ADIM LOUVRE MÜZESİNİN TEMELLERİ: Geziye müzenin temellerinin bulunduğu Sully kanadından başladık. Burası müzenin orta avlusunun tam altında kalıyor. Sarayın üzerinde inşa edildiği ve dibe doğru kazılarak müze alanı genişletme çalışmaları sırasında ortaya çıkartılan şato temeli ve hendek, müzenin en ilgi çekici yerlerinden biri diyebiliriz.

DSC08803

DSC08806

2.ADIM: ESKİ MISIR MEDENİYETLERİ: Merdivenleri çıkınca karşımıza 24 ton ağırlığında dev bir sfenks çıkıyor. Mısır’dan getirilmiş, nasıl getirmişler düşünmeden edemiyorsunuz. Sfenkse arkamızı döndüğümüzde sağdaki merdivenlerden Eski Mısır bölümüne gidiyoruz. Hiyerogliflerle bezeli mezar taşları, mumyalar, sfenksler… 50 binden fazla eser yer alıyor bu bölümde. Bu Fransızlar, neredeyse bütün Mısır’ı Paris’e taşımışlar. Mısırlıların kullandıkları mobilyaları görüyoruz. Sandalyeler, süs eşyaları, takılar, binlerce yıl öncesinde kullanılmış müzik aletleri beni büyülüyor.

DSC08819

DSC08967

DSC08968

DSC08969

DSC08992

Mumya

Bu bölümün gözdesi, M.Ö. 3. Yüzyıla ait mumyaydı. Biz hemen bulamadık, biraz aradık. Mumyanın başı epey kalabalıktı. İnsan garip duygular hissediyor doğrusu. Etkilenmedim desem yalan olur.

DSC09010

DSC09009Oturan Yazıcı (Le Scribe Accroupi): Canlı renkleri ve  gerçekçi hatlarıyla en çok ilgi çeken heykellerden biriydi. M.Ö. 1600/1350 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen bu heykel, Sully Kanadı, 1. kat, 22. Oda’da, 10. vitrinde bulunuyor.

DSC09015

Akhenaton heykeli (4. Amenofis): En çok merak ettiklerimden biriydi. Çünkü kendisinden günümüze ulaşan az sayıda izden birinin karşısında olmak bambaşka bir duyguydu. Çünkü tarihin en gizemli kişiliklerinden biri olan 4. Amenofis  yani Firavun Akhenaton, Mısır’da çok tanrıcılığı yasaklayarak tek tanrılı dini getiren kişi. Bu nedenle tepkileri üzerine çekiyor; firavunlar, din adamları onu sapkın ve düşman ilan ediyorlar ve bu nedenle adı da dahil olmak üzere tüm izlerini kayıtlardan siliyorlar. Akhenaton, 19. yüzyılda yeniden keşfedilinceye dek 3000 bin yıl boyunca tarihin tozlu sayfalarında gömülü kalmış…. Acaba Amenofis ile “amen” veya “ amin” arasında bir ilgi olabilir mi, ne dersiniz?

Konumu: Sully Kanadı, 1. kat, 25. Oda

3.ADIM: Antik Yunan, Etrüsk ve Roma: Bu bölümde Ege medeniyetleri var.  Mermer lahitler, zırhlar, altın ve gümüş takılar, freskler, vazolar… Semadirek Adası’ndan getirilen Kanatlı Zafer Heykeli ve Milo Adası’ndan getirilen Venüs Heykeli de burada bulunuyor.

DSC08911

DSC08905

DSC08849

DSC08832

Milos Adası’nın Venüs’ü (Venus de Milo), M.Ö. 100’de yapıldığı düşünülen bu Venüs Heykeli, Yunan sanatının  en iyi örneklerinden biri kabul ediliyor. Romalıların Venüs, Yunanların Afrodit dediği aşk tanrıçasına ait olduğu düşünülen iki metre yüksekliğinde bu heykel, 1820’de Yunanistan’ın Milos Adası’nda bulunmuş. Konumu: Sully Kanadı zemin kat, 16. Oda.

Hermaphrodite Endormi (Uyuyan Hermafrodit): Hermes ile Afrodit’in çocuğu olduğuna inanılan Hermafrodit, hem dişi hem erkek üreme organlarına sahip. M.S. 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu mermer heykel, Louvre’daki heykel koleksiyonunun en önemli parçalarından biri. Roma’da yer altından çıkarılmış. Konumu: Sully Kanadı, zemin kat, 17. Oda

DSC08929

DSC08940

Semadirek Zaferi / Semadirekli Nike (La Victoire de Samothrace) Zafer tanrıçası Nike’nin M.Ö. 3. yüzyıldan kalma mermer heykeli olan Kanatlı Zafer Heykeli (The Winged Victory of Samothrace), M.Ö. 190’larda kuzey Ege adalarından Semadirek’te (Samothrace) kazanılan bir zaferi ölümsüzleştirmek için yontuluyor. Bu heykel de toprak altından çıkarılmış. 3,63 m yüksekliğindeki heykelin baş bölümü yok, kanatlarından biri ise sonradan ekleme. Denon Kanadı, zemin katta Daru merdivenlerinin yanı başında.

DENON KANADI

DSC08945

4.ADIM: HEYKELLER

Ölmekte Olan Köle ve İsyancı Köle  Bu heykelleri epey aradık ama sonunda bulduk.  Michelangelo, Papa II. Julius’un mezarı için yapmış bu heykelleri. Fakat maddi olanaksızlıklar nedeniyle anıtmezar projesi küçültülünce heykeller açıkta kalmış. Daha sonra Fransa kraliyetine armağan edilmiş. Heykeller, Denon Kanadı’nda zemin katta, 4. Oda‘da sergilenmekte.

Aşk’ın Öpücüğüyle Canlanan Psyché: Kaynağını antik Yunan söylencelerinden alan bu heykel, İtalyan heykeltıraş Antonio Canova tarafından yontulmuş. Denon Kanadı’nda, zemin kat 4. Oda‘da yer alıyor.

DSC09064

 

5. ADIM:TABLOLAR BÖLÜMÜ:

Bu bölümde Ortaçağ’dan Fransız ve Avrupa resim koleksiyonları yer alıyor.

DSC09106

 

IMG_20170830_181529

Mona Lisa  (La Gioconda), Louvre’un en kıymetlisi. Ünü boyutlarından büyük. Küçücük bir tablo. Yanına yaklaşamıyorsunuz bile. Ama sanat tarihinin en iyi resimlerinden biri kabul ediliyor. Saatte 1.500 ziyaretçisi varmış.  Tablo, Denon Kanadı’nda 1. kat, 6. Oda‘da bulunuyor.

DSC09141

Dünyanın en büyük tablosu olan Cana’da Düğün, Mona Lisa’yla aynı salonu paylaşıyor. Mona Lisa’ya arkanızı döndüğünüzde bu tabloyla karşılaşıyorsunuz.  Paolo Veronese’in yaptığı bu tabloda dönemin önemli kralları, kraliçeleri yer alıyor. “Muhteşem Süleyman” da bu masada, soldan altıncı, sarı elbiseli, kırmızı kavuklu olarak resmedilmiş. 6.77 x 9.94 m boyutlarındaki dev tablo, İsa peygamberin suyu şaraba dönüştürme mucizesini betimliyor.

DSC09092

Napolyon ve İmparatoriçe Jozefin’in Taç Giyme Töreni Napolyon’un siparişi üzerine Fransız ressam Jacques-Louis David’e yaptırılan tablo, Napolyon ve eşi Jozefin’in Notre Dama Katedrali’nde yapılan taç giyme törenini betimliyor. Denon Kanadı’nda, 1. kat, 75. Oda‘da yer alıyor.

DSC09102

Horas Kardeşlerin Yemini: Saray ressamı Jacques-Louis David’e yaptırılan bu tablo Neoklasizm’in ilk büyük eseriymiş. Bire bir ölçekli figürleri, savaşçıların canlı kıyafetleri ile bu eser, Avrupa’da yeni bir tarzın öncüsü olmuş. Denon Kanadı’nda, 1. kat, 75. Oda‘da yer alıyor.

DSC09112

Halka Yol Gösteren Özgürlük: Fransız ressam Eugène Delacroix’e ait olan bu tablo, Fransız Devrimi’nin en ünlü simgelerinden. Fransız resim sanatının başyapıtlarından biri. Resimde; özgürlüğü simgeleyen bir kadın, bir elinde Fransız bayrağı, diğer elinde ise bir tüfek taşıyarak yürüyor ve peşindeki devrimcilere barikatları aşmada öncülük ediyor. Eser, modern resim sanatının ilk politik çalışması olarak kabul ediliyor. 1831 ‘de tamamlanan bu tablo da Denon Kanadı’nda, 1. kat, 77. Oda’da bulunuyor.

DSC09110

Medusa’nın Salı: Théodore Géricault’un henüz yirmi yedi yaşındayken yaptığı bu tablo, Senegal açıklarında batan bir Fransız gemisinden kurtulan mürettebatın kaza sonrası yaşadıklarını betimliyor. Medusa’nın Salı, Fransız romantizminin ikonlarından biri. Ressam, iki kazazedeyle görüşerek çizdiği bu tablonun gerçekçi olması için kazada ölenlerin cesetlerini morgda incelemiş. Denon Kanadı, 1. kat, 77. Oda‘da bulunuyor.

Richelieu Kanadı

DSC09181

DSC09209

DSC09210

6. ADIM: Eski Yakın Doğu Sanat Eserleri: Babil Kralı Hammurabi’ye ait kanunların yazılı olduğu obje, buradaki en özel eser. Bu yazıt, bugün Mezopotamya uygarlığının simgesi sayılıyor. İ.Ö. 1800’lerde yazılan bu yasalar günümüze ulaşmış en eski ve en eksiksiz örneklerden biri. 1901’de bulunup Louvre’a getirilmiş. Richelieu Kanadı’nda, zemin kat, 3. Oda‘da bulunuyor.

DSC08949

DSC08952

DSC08954

7. ADIM: İslam Sanatları İspanya’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyadan Safevi, Osmanlı ve Moğollar dönemlerine ait pek çok eser yer alıyor. Seramik tabaklardan mezar taşlarına, kandillerden mozaiklere, pek çok örneği bu bölümde görebilirsiniz. Türkiye’nin istediği ve Ayasofya Müzesi’nin avlusundaki II. Selim’in Türbesi’nden çalındığı iddia edilen çini pano da burada görülebilir. Bölümün diğer gözdesi de, El Mughara Kutusu. 10. yüzyıla tarihlenen 69 tane insan ve hayvan figürü ile bezeli bu fildişi kutu, tam anlamı ile bir başyapıt.

 

 

One comment

Yorum bırakın