Bazen
denize akan bir sokaktır hüzün
˜˜˜
GÜLÖLÜMÜ
Herhangi bir evin
herhangi bir odasında
kırmızı bir gül ölümü solumakta
˜˜˜
I
sen şimdi kara bir kuşkusun
kalabalık bir şehrin yitiklerinde
mavi ellerini de siyaha boyuyorum
öylece kalıyorsun kendi cehenneminde
II
her şey çok boyutlu
ellerinde yumuşacık bir İstanbul
ellerin yine mavi
İstanbul
martıların,
geçip giden suların,
gemilerin çığlığında şimdi.
III
Madem ki öleceğim
bir deniz ortasında ölmeliyim
ya da bir gece yolculuğunda
ve
mutlaka mavi olmalı kefenim
IV
gölgelerimiz
yan yana uzamıştı cadde boyu
kızkulesi sağımızda
kalıyordu
tütün, şarap ve balık kokuyorduk
ve
zaman korkmadan geçiyordu
suların üzerinden
İstanbul
beyoğlu sokaklarında
dileniyordu,
balık tutuyordu boğazın serin sularında,
çığlıkçığlığaydı.
köprüler
enikonu serilmişti
suların üzerine
insanlar boyuna yoksullardı
bir çocuk
hiç durmadan simit satıyordu
bir adam
yoksul sandalyesinin dibinde
köprü altında
upuzun yatıyordu.
herkes kendi dünyasındaydı.
biz
neresindeydik
kendimizin?
masmavi, ipincecik bir ipti yaşamak
en çok sustuğumuz yerde kanıyordu
yalnızlıklarımız eşitlenmişti
bundandı belki durup durup
hüzünlenmeler de
en güzel yanılışım demek isterdim
ellerinin maviliğine
temmuz/89
˜˜˜
ne renkti
unuttum şimdi gözleri
ama
anımsıyorum sapsarı şu akşam vaktinde
ayrılırken söylediği son sözleri
yaşamak
deniz tadındaydı
ve
sanırım maviydi elleri
˜˜˜
kapısız bir evimiz olmalı
saklanmak için kapılar
˜˜˜
o bakışını hiç görmemiştim
bir sabahçı kahvesinde tanıdım onu
yüzyıllık yalnızlığını içerken
yorgundu
usanmıştı günübirlik yaşamaklardan
aylardan temmuzdu
günlerden dörtduvar
˜˜˜
KİŞİYE ÖZEL
öyle uzaktın ki
duyamadın sesimi
öyle yakındım ki
göremedin kimsesizliğimi
˜˜˜
YALNIZ YALNIZ
yalnızlığımı anlaşılır kılan
yalnız senin yanlışlığın
˜˜˜
Sapsarı bir yalnızlık benimki
haziran/88
˜˜˜
Bu son ölümümdür belki
mayıs/89
˜˜˜
geceydi
ayazdı
ocaktaydık galiba
soluğumuzla ısıtıyorduk kimsesizliğimizi
-yüreğim donuyordu-
ne çabuk eskiyordu sevgiler
insan nasıl birdenbire yaşlı
nasıl da donakalıyordu
gülüşler
dudaklarda
bundandı belki
yanlış yaşamlar sahte kimliklerde
ocak/89
˜˜˜
VURGU
nedense hep
ben bilirim dersin
sorsalar
bilmezsin
ne bilirsin
˜˜˜
-meme / -mama
anlatamamam üşümemden değil
üşümem anlatamamamdan
˜˜˜
çok kanatlı bir kuştuk
nehrin denizi öptüğü yerde
köprü altından havalanıveren
kemer/88
˜˜˜
gemisi çoktan batmış
hâlâ açık denizlerin kaptanı
˜˜˜
HER MECNUNUN KENDİ LEYLA’SI VARDIR
˜˜˜