CAN EVİ’NDE

Eski Datça’da Can Yücel’in izini sürüyoruz. İlk uğrak yerimiz meydandaki Orhan’ın Yeri. Orhan Bey, Can Yücel’i Datçalı yapan adammış, duvardaki yazılardan öğreniyorum bunu. Masası, yarım kalmış şarabıyla Can Yücel’in anılarına sahip çıkmış. Can Yücel’in, ölmeden önce bir de vasiyeti var arkadaşı Orhan’a. Şöyleymiş vasiyet: 1. Ardımdan kimse ağlamasın. 2. Mezarım denize karşı olsun. 3. Tabutumu kadınlar taşısın. Can Yücel öldükten sonra yaptığı konuşmada ilk iki vasiyetini söylemiş ama üçüncüsünü söylemeye çekinmiş Orhan Bey.

Can Yücel’in evinin köşesinde incik boncuk satan hanımlar…Hem sohbet, hem anı olsun diye rengarenk bir kolye al(dır)ıyorum kendime. Bir müze olarak düzenlenmediğinden ev ancak Can Yücel’in ölüm yıl dönümü olan 12 Ağustos’ta ziyarete açılıyormuş.
“Yaşamak düğünse, sen orda gelindin                  Seni soydum, Güler, dünyayı giyindim.”

“can neredesin?
ev aldık güleer
can neredesin?
erik ağacı var, kiraz ağacı var
can delirtme adamı neredesin?
elma var portakal var”

Can Yücel, Datça’daki evi,  Güler’inden habersiz almış. Bir kavga sonrası evden çıkmış gitmiş, iki gün dönmeyince karısı aramış: “Can neredesin?” dedikçe de bahçesindeki ağaçları saymış durmuş. Güler’i  evi görünce anlamış ki Can doğru söylüyor. Ağaçlar var ama ev falan yok ortada, sadece çatısız dört duvar, yıkıldı yıkılacak. Allahtan karısına müthiş bir aşkla bağlı, karısı da ona bağlı ki orada harika bir ev yaratıyorlar sıfırdan.

“Yine Ağustos geldi, yine incir sıcağı, toprak güneş kokuyor, yine bademler çatladı, yine çırçır böcekleri caz yapıyor, yediveren limon salkım salkım, Taşçı Mehmet yerli tohumdan on dönüm karpuz ekmiş yine… Hani vasiyet etmiştin ya ona “yerli tohum bankası kurun” diye… Sözünü unutmamış… Muhtar yine seni anlatıp duruyor; yaşadığımız yeri görmek için insanlar akın akın evimize geliyor. Hasan geldi, Güzel ve Su geldiler, bir sen yoksun…”

Eşi Güler Yücel, Can Yücel için böyle yazıyor.

 

 

 

 

 

 

 

İşte Datça Mezarlığı, Can Yücel’in son evi, hani demiş ya “deniz görsün mezarım” denizi ucundan kıyından görüyor yine de. İçki içildiği gerekçesiyle 19 Ağustos 2011 tarihinde iki kişinin saldırısına uğrayan bu anıt mezar, “Mekânım Datça olsun” diyen koca şairin son mekânı.

Bu da benim Can Yücel hakkındaki yazımın linki:

https://scan17.wordpress.com/2015/10/06/can-yucel/

2 comments

Yorum bırakın