ŞEHRİN HİKÂYESİ

her şehrin bir hikâyesi vardır,

İşbu hikâye Mudanya şehrinin sokaklarına, evlerine, insanlarına, gurbete ve hasrete dairdir

Hikâyecinin niyeti iyidir, hoştur,

her gün yürüdüğü yolları,

yolların ev sahibi güvercinleri ve çocukları

her ânı ayrı bir hikâyeye konu olmaya heveslenen denizi

denizindeki gümüş balıklarını, boklu kefali,

sabah kısmetlerini bekleyen balıkçılarını,

denizi kanatlandıran martıları

                                                sözcüklerin diline düşürmektir

Hikâyecinin haddi değildir Sait Faik olmak

Çünkü onun en iyi bildiği şey haddidir.

Hikâyeci, bunca yıllık misafirliğinin artık sonuna geldiğini anlayınca yazmak ister bunları,

Çünkü bilir ki insanlar geçici, sokaklar kalıcıdır

ve bilir ki aynı görünmekle birlikte her sokağın her gün yeniden başlayan bir hikâyesi vardır

Çünkü bulutun,

                        denizin

                                      göğün rengi,

aynı sokaklara, aynı sokağın aynı evindeki insanlarına

                                                                                     her gün başka bir hikâye sunmaktadır

Bu şehrin hikâyesi demek

sokakların sevgilisi deniz demektir

Bu şehrin hikâyesi demek

bir taç misali tarihine konan Myrlea, Apameia ve Montania demektir.

Eski zaman mezarlıkları demektir biraz da.

Bu şehrin hikâyesi demek

Denizin yanında bir uçtan bir uca usul usul yürüyen 12 Eylül Caddesi,

-ki benim sözlüğümde- “unutma beni sokağı” demektir.

Çünkü bu sokak şehrin kalbidir, kimliğidir, tarihidir

Hafta sonu, hafta içidir…

Terk edilmiş, sahipsiz evleriyle   “Mübadele” dir…

Bu şehrin hikâyesi demek,

deli lodostan sonra gelen yağmurlar

bazen de poyraz – ki Myrlea’lıdır oldum olası, yani ezeldendir buralılığı,

kapı önlerinde yaz kış açan sardunyaların tanıklığında

sokak masalarında içilen kahveler,

Ve yerinden geniş göğüyle

Myrlea, Apameia ve Montania’nın tarihi demektir.

genç cumhuriyetin ilk adımının atıldığı

Mütareke Evi’dir, meydanıyla birlikte, İsmet Paşa demektir,

Bu şehir,

Evliya Çelebi’nin ilk durağıdır,

Muhabir  Ernest Hemingway’in  mütareke günleridir

Bu şehrin hikâyesi, bir zamanlar limanından kalkan gemilerin

Marsilya’ya götürdüğü ipek yüküdür

Bu şehrin hikâyesi demek,

Altıntaşlı Birol’un hikâyesi  demektir

O Birol ki, bir türlü çözülemeyen trafik sorununu kendince çözmeye yemin etmiştir

Sırtında askeriyenin verdiği bir parka

Kafasında yaz kış bir takke

Dilinde gün görmedik küfürlerle

Ya jandarma önünde

Ya da Bursa dönüş yolunda

trafiği yönetmektedir

Bu şehrin hikâyesi demek

Tarihi Alay Kahvesi,

Uçan Saçlar Berberi,

Sokaklarında şarkılı balıklar satan neşeli balıkçısı demektir.

Bu şehrin hikâyesi, bu satırları yazanın hikâyesidir biraz da

Hüzünlü akşamüstleri,

Günübirlik İstanbullar,

Uzun ayrılıklar

Kısa kavuşmalar

Güllü Ülkü Takvimi’nden koparılan yapraklardır

Bu şehrin hikâyesi,

Geçmiş zamanların rüzgârına teslim olmak demektir biraz da

                                                              18 Mart 2021 / Perşembe / Mudanya

4 comments

  1. Ne hoş anlatıyorsun Mudanya’ yı. Yaklaşık yedi sekiz yıl önce gelmış ve iki gün gezmiştim. Gözümün önünde canlandı, dalga sesleri, martı çığlıkları, küçük dükkanların önünde oturan yaşlı amcalar, mütareke müzesi hepsi canlandı. Masa etrafında oturmuş toplantı yapan Ismet Paşa ve diğerleri, mübadele sonucu gelenlerin, doğduğu topraklara özlemi, uzaklara bakan gözleri. Kalemin, yüreğine yoldaş olsun. Birlikte yürüsünler. Eline sağlık.

    • Çok teşekkür ederim Adalet. İnşallah bir gün Mudanya’yı beraber gezme şansımız da olur.

  2. Ellerine sağlık Seyhancım. Çok güzel bir yazı olmuş.

    Android için Outlook’u edinin

    ________________________________

adalettemurturkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et